Tom can't sleep without a pillow.
- Tom bir yastık olmadan uyuyamıyor.
She suffocated him with a pillow.
- O, onu bir yastıkla boğdu.
Tom was looking under the couch cushions for something.
- Tom bir şey için kanepe yastıklarının altına bakıyordu.
He fetched a few cushions to prop up her head.
- Onun başını desteklemek için birkaç yastık getirdi.
Tom took the pillowcase off the pillow.
- Tom yastıktan yastık kılıfını çıkardı.
Tom put a foam pad under his sleeping bag.
- Tom uyku tulumunun altına bir köpük yastık koydu.
Tom handed Mary a large padded envelope.
- Tom Mary'ye büyük yastıklı bir zarf uzattı.