Many Union soldiers were killed or wounded.
- Birçok Birliki askeri öldürüldü veya yaralandı.
Many soldiers suffered terrible wounds in the battle.
- Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.
The long trip aggravated her injury.
- Uzun yolculuk onun yarasını ağırlaştırmış.
It took Rei 20 days to get over her injury.
- Yarasının iyileşmesi Rei'nin 20 gününü aldı.
Was anybody else hurt?
- Başka kimse yaralandı mı?
Tom was hurt in a traffic accident.
- Tom bir trafik kazasında yaralandı.
Tom had a new scar on his forehead since the last time Mary had seen him.
- Tom'un alnında Mary onu son gördüğünden beri yeni bir yara vardı.
The wound left a scar on my arm.
- Yara kolumda bir iz bıraktı.
Tom is still a little sore.
- Tom hâlâ biraz yaralı.
The nurses turned the patient regularly in order to prevent pressure sores.
- Hemşireler yatak yaralarını önlemek için düzenli olarak hastayı çevirdi.
My canker hurts, so I can't really eat.
- Ağız yaram ağrıyor, bu yüzden gerçekten yemek yiyemiyorum.
I have a ulcer in my mouth.
- Ağzımda bir yaram var.
I fell down and bruised my knee.
- Düştüm ve dizimi yaraladım.
She touched the bruise on his arm.
- Onun kolundaki yaraya dokundu.