yarın

listen to the pronunciation of yarın
Türkçe - İngilizce
tomorrow

I think it won't rain tomorrow. - Bence yarın yağmur yağmayacak.

I will be here tomorrow. - Yarın ben burada olacağım.

morrow
manana
morn

He sent me a letter saying that he'd arrive at ten tomorrow morning. - O bana yarın sabah onda varacağını söyleyen bir mektup gönderdi.

You only have to be here at six tomorrow morning. - Sadece yarın sabah altıda burada olmak zorundasın.

future
yarın gece
tomorrow night
yarın akşam
tomorrow night
yarın alabilirsiniz
You can pick it up tomorrow
yarın almam gerekiyor
I need them tomorrow
yarın ayrılıyorum
I am leaving tomorrow
yarın boş musunuz
Will you be free tomorrow
yarın bulutlu bir gün olacak
It will be cloudy tomorrow
yarın görüşmek üzere
See you tomorrow
yarın güneşli bir gün olacak
It will be sunny tomorrow
yarın günlerden ne
What day is tomorrow
yarın rüzgârlı bir gün olacak
It will be windy tomorrow
yarın sabah
tomorrow morning
yarın sabah için kahvaltı siparişi vermek istiyorum
I'd like to order breakfast for tomorrow
yarın sabah saat 8'e randevu almak istiyorum
I'd like an appointment for 8 a.m. tomorrow
yarın yağmurlu bir gün olacak
It will be rainy tomorrow
yarın öbür gün soon
in a few days' time
bugün yarın
at any time, soon
bugün yarın
soon
arkası yarın
cliffhanger
en geç yarın
only before tomorrow
en geç yarın
not later than tomorrow
en geç yarın
tomorrow at the latest
ha bugün ha yarın
soon, in a short time
ha bugün, ha yarın
at any time, any day
lütfen yarın tekrar arayın
Please call again tomorrow
Türkçe - Türkçe
Gelecek, ilerideki zaman
Bu günden sonra gelecek ilk gün
Bugünden sonra gelecek ilk günde
Bugünden sonra gelecek ilk gün: "Yarın paydosu biraz erken çalarız, ödeşiriz."- H. Taner
yarın