The mischievous son loved his dad.
- Yaramaz oğul, babasını sevdi.
I'd love to help you out, but I'm terribly busy.
- Sana yardım etmek isterim ama çok fazla meşgulüm.
We'll go wash ourselves in the river tomorrow.
- Yarın nehirde yıkanmaya gideceğiz.
If the weather's good tomorrow, let's go to the river to swim.
- Yarın hava iyi olursa, nehre yüzmeye gidelim.
Is eating a clove of garlic every day beneficial to your health?
- Her gün bir diş sarımsak yemek sağlığınız için yararlı mıdır?
His last recourse will be to go to his father for help.
- Onun son başvurusu yardım için babasına gitmek olacak.
to make a ship best weighed, or yarest in her going.