I'll split it with you fifty-fifty.
- Bunu seninle yarı yarıya bölüşeceğim.
Let's split the reward fifty-fifty.
- Ödülü yarı yarıya bölüşelim.
The price of this book has been reduced by half.
- Bu kitabın fiyatı yarı yarıya düşürüldü.
Tom folded the piece of paper in half.
- Tom kağıt parçasını yarı yarıya katladı.