yarı- teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- hemi-
- yarı-deneysel
- quasi-experimental
- yarı-sentetik
- (Kimya) semi-synthetic
- yarı-ünlü
- (Dilbilim) semi vowel
- ilk yarı
- first half
- iri yarı
- burly
- yarı
- part
Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
- Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
After the birth of your child, you should make your work part-time.
- Çocuğunuzun doğumundan sonra işinizi yarım gün yapmalısınız.
- yarı askeri
- paramilitary
- birinci yarı
- first half
- biyolojik yarı ömür
- (Biyoloji) biological half-life
- yarı
- semi
The square of any prime number is a semiprime.
- Herhangi bir asal sayının karesi bir yarıasaldır.
We dated on a semi regular basis until she moved to Australia.
- O Avustralya'ya taşınana kadar yarı düzenli aralıklarla buluştuk.
- yarı kesikli süreç
- (Gıda) semi batch process
- yarı ünlü
- semivowel
- yarı ünlü
- (Dilbilim) semi vowel
- yarı ünlü
- (Dilbilim) semi-vowel
- yarı/muhabir üye
- associate
- yarı
- moiety
- yarı
- half
He began his meal by drinking half a glass of ale.
- Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
Don't leave your work half done.
- İşini yarıda bırakma.
- yarı
- quasi
A function that is both quasiconvex and quasiconcave is quasilinear.
- Hem yarı-dışbükey hem de yarı-içbükey olan bir fonksiyon yarı-doğrusaldır.
- yarı
- quasi-
- yarı
- para-
- yarı sıvılık
- viscosity
- Yarı sömürge
- semi-colony
- itiraf edilmiş bir suç yarı ıslah edilmiş demektir
- (Atasözü) A fault confessed is half-redressed
- yarı akut
- semi-acute
- yarı açmak
- gash
- yarı başkanlık sistemi
- Semi-presidential system
- yarı kurak
- (Coğrafya) Semiarid, semi-arid
- yarı saydam
- Translucent, diaphanous
- yarı yolda
- midway
- çok iri yarı kimse
- very big one
- Yarı insan yarı boğa canavar
- Minotaur
- baştaki yarı ünlü
- (Dilbilim) initial glide
- biyolojik yarı zaman
- (Biyoloji) biological half-time
- biyolojik yarı-ömür
- biological half-life
- bozuk yarı-iletken
- (Elektrik, Elektronik) degenerate semiconductor
- dipnot yarı penceresi
- (Bilgisayar) footnote pane
- dönüş yarı çapı
- turning radius
- eksi yarı dönem
- (Bilgisayar) negative half-wave
- fiziki yarı zaman
- (Çevre) physical half-time
- hidrolik yarı çap
- (Tarım) hydraulic head
- iri yarı
- stout
- iri yarı
- portly
- iri yarı
- big
- iri yarı
- hefty
- iri yarı
- beefy
- iri yarı
- chopping
- iri yarı
- amply dimensioned
- iri yarı tip
- spanker
- iri yarı tip
- husky
- iri yarı ve dinç
- strapping
- iri yarı ve dinç kimse
- strapper
- kapalı ve yarı kapalı denizler
- (Hukuk) enclosed and semi-enclosed seas
- pozitif yarı eksen
- (Matematik) number ray
- radyoaktif yarı-ömür
- radioactive half-life
- serpinti yarı zamanı
- (Çevre) half-residence time
- seyahat yarı çapı
- (Havacılık) cruising radius
- yarı
- meta
- yarı
- semi-
They sat in a semi-circle.
- Onlar bir yarım daire içine oturdular.
Farm cats are usually feral or semi-feral.
- Çiftlik kedileri genellikle vahşi veya yarı vahşidir.
- yarı
- hemi
Seasons are reversed in the southern hemisphere.
- Mevsimler Güney yarım kürede tersine çevrilir.
The equator divides the globe into two hemispheres.
- Ekvator dünyayı iki yarımküreye böler.
- yarı
- sports half time, the half
- yarı
- half of the, half the: Öğrencilerin yarısı geldi. Half of the students have come. gece yarısı midnight
- yarı
- half of, mid-: Yarı ömrüm bitti. Half of my life is over. Yarı yolda kaldık. We were left stranded in the middle of our journey. yarı gece midnight. yarı yün yarı poliyester bir kazak a sweater that's half wool and half polyester
- yarı
- halfway, half, only partially: yarı açık half open. Yarı anladı. He halfway understood. yarı pişmiş et underdone meat. yarı cahil semiliterate. yarı göçebe seminomadic/ seminomad. yarı resmi semiofficial
- yarı
- halves
You shouldn't do things by halves.
- İşleri yarım bırakmamalısın.
Never do things by halves.
- Hiçbir işi yarım yamalak yapma.
- yarı ahşap
- half-timbered
- yarı ahşap
- half timbered
- yarı aktif lazer güdümlü mermi
- (Askeri) semiactive laser-guided projectile (USN)
- yarı arktik
- subarctic
- yarı at yarı balık olan canlı
- sea horse
- yarı açık
- ajar
- yarı ağır siklet
- cruiser weight
- yarı balık yarı kertenkele canlı
- ichthyosaurus
- yarı belden aşağı below the waist
- from the waist down
- yarı belden yukarı above the waist
- from the waist up
- yarı bele kadar
- waist-deep
- yarı bele kadar
- waist-high
- yarı bele kadar soyunmak
- strip to the waist
- yarı belgesel film
- docudrama
- yarı belgesel oyun
- docudrama
- yarı bilinçli
- semiconscious
- yarı bitmiş
- semimanufactured
- yarı bitmiş
- semifinished
- yarı bodrum
- semibasement
- yarı buçuk
- 1. piddling, trifling, trivial. 2. poor, sorry, third-rate, two-bit, crummy
- yarı bükülmüş iplik
- rove
- yarı ciddi yarı komik
- serio comic
- yarı devre
- half time
- yarı değerli
- semiprecious
- yarı değerli taş
- semiprecious stone
- yarı dini
- quasi religious
- yarı dubleks/yarı çift yönlü
- (Askeri) half duplex
- yarı final
- semifinal
The team won the semifinals and advanced to the finals.
- Takım yarı finali kazandı ve finale yükseldi.
- yarı finalist
- semifinalist
- yarı fiyatına
- at half price, at half the usual price, half-price
- yarı genişlik
- half-width
- yarı gerçek
- half truth
- yarı geçirgen
- yarıgeçirgen
- yarı giyinik biçimde
- in dishabille
- yarı giyinik olma
- dishabille
- yarı gölge
- penumbra
- yarı gönüllü
- semivoluntary
- yarı güç
- half power
- yarı ikili
- half-duplex
- yarı iletken
- yarıiletken
- yarı inme
- path. hemiplegia
- yarı insan yarı balık olan deniz tanrısı
- triton
- yarı insan yarı keçi olan kır tanrısı
- satyr
- yarı ipek
- half-silk
- yarı kadın yarı kuş canavar
- Harpy
- yarı kalifiye
- semiskilled
- yarı kalıcı
- semi permanent
- yarı kalıcı boya
- semi permanent color
- yarı kalınlık
- half-thickness
- yarı kapalı
- semiclosed
- yarı kapantılı ünsüz
- affricate
- yarı kaynatma
- partial boiling
- yarı kaynatmak
- to half-boil
- yarı kaynatmak
- parboil
- yarı kesiksiz
- semicontinuous
- yarı keten
- half linen
- yarı keçi yarı insan orman tanrısı
- faun
- yarı kromozomlu
- haploid
- yarı kurulu
- at half cock
- yarı kör
- owl eyed
- yarı mamul
- semi-finished
- yarı mamul
- semifinished product
- yarı monteli
- sub-assembly
- yarı müstakil
- semi-detached
- yarı nemli
- subhumid
- yarı otomatik
- (tabanca) self-loading
- yarı otomatik
- semiautomatic
- yarı perdövites
- semi-stall
- yarı pişmiş
- half baked
- yarı rafine
- semirefined
- yarı reaksiyon
- half reaction
- yarı resmi
- officious
- yarı resmi
- quasi official
- yarı römork
- semitrailer
- yarı römorka monte edilmiş bez depo
- (Askeri) semi-trailer mounted fabric tank
- yarı saha
- territory
- yarı saha
- half
- yarı saydam
- diaphanous
- yarı sert
- semirigid
- yarı sucul yılan
- (Tabiat Doğa) (sürüngen, Fam: Natriciteres) ring-snake, grass snake
- yarı sözcük
- half-word
- yarı sürekli
- semi-permanent
- yarı sıvı
- semiliquid
- yarı sıvı
- semifluid
- yarı tanrı
- demigod
- yarı tanrıça
- heroine
- yarı ton
- halftone
- yarı toplayıcı
- half-adder
- yarı uyanık
- semiconscious
- yarı uzun
- semilong
- yarı <span class="word-self">yarıspan>ya
- half and half
- yarı <span class="word-self">yarıspan>ya
- 1. halfway, half. 2. in half, equally, fifty-fifty
- yarı <span class="word-self">yarıspan>ya
- fifty-fifty; half and half
- yarı <span class="word-self">yarıspan>ya karışım
- half and half
- yarı yavaş
- andante
- yarı yaşam
- half-life
- yarı yolda
- halfway
Let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to Hawaii.
- Hawaii'e giderken, bu kayık motorunun yarı yolda bozulmayacağını umalım.
Don't give up halfway.
- Yarı yolda pes etmeyin.
- yarı yolda bırakan
- quitter
- yarı yolda bırakmak
- to leave in the lurch
- yarı yolda bırakmak
- to leave (someone) in the lurch, leave (someone) high and dry
- yarı yoldaki
- midway
- yarı yoldaki otel
- half way house
- yarı yük
- half load
- yarı yün
- half wool
- yarı çekili bayrak flag flying
- at half mast
- yarı çelik
- semi-steel
- yarı çelik
- semisteel
- yarı çevrim
- half-cycle
- yarı çıplak
- in state of undress
- yarı ünlü
- glide
- yarı ünlü başlangıcı
- (Dilbilim) on glide
- yarı ünlü ile ilgili olmak
- semivocal
- yarı ürün
- (Endüstri) semi-manufactured
- yarı ürün
- (Endüstri) semifinished product
- yarı ışın
- half ray
- yarı şeffaf
- translucent
- yerin yarı gölgesi
- (Astronomi) penumbra of the earth
- yük intikal harekat merkezi; tamamlayıcı metal-oksit yarı iletkeni
- (Askeri) cargo movement operations system; complementary metal-oxide semiconductor