I am training hard so that I may win the race.
- Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
The United States had won the race to the moon.
- Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı.
I competed with him for the first prize.
- Birincilik ödülü için onunla yarıştım.
Tom competes in ski races.
- Tom kayak yarışında yarışıyor.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
- Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
Nobody can compete with that.
- Hiç kimse onunla yarışamaz.
We can't compete with that.
- Biz onunla yarışamayız.
Many students took part in the contest.
- Çok sayıda öğrenci yarışmaya katıldı.
He wants to participate in the contest.
- O, yarışmaya katılmak istiyor.
Boats were racing last night.
- Tekneler dün gece yarışıyorlardı.
What's your favorite racing game?
- Gözde yarış oyunun nedir?
Having run the race, Jane had two glasses of barley tea.
- Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti.
He is one of the candidates running for mayor.
- Belediye başkanlığı için yarışan adaylardan biridir.