One hundred and fifty people entered the marathon race.
- Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
Only four horses competed in the race.
- Sadece dört at yarışta yarıştı.
Ten teams competed for the prize.
- On takım ödül için yarıştı.
A fast child may win the race, but even a slow child can compete.
- Hızlı bir çocuk yarışı kazanabilir fakat yavaş bir çocuk bile yarışabilir.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
- Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
We can't compete with that.
- Biz onunla yarışamayız.
Nobody can compete with that.
- Hiç kimse onunla yarışamaz.
Are you going to take part in the contest?
- Yarışmaya katılacak mısınız?
He wants to participate in the contest.
- O, yarışmaya katılmak istiyor.
What did the racing driver say?
- Otomobil yarışçısı ne dedi?
He knows better than to spend all his money on horse racing.
- Bütün parasını at yarışına harcamayacak kadar akıllı.
The Yankees are running away with the pennant race.
- Bayrak yarışında Yankiler fark atıyorlar.
I was exhausted after running the race.
- Yarışta koştuktan sonra bitkindim.