yaptırım

listen to the pronunciation of yaptırım
Türkçe - İngilizce
sanction

It is improper to impose sanctions upon the union. - Sendika üzerine yaptırımlar uygulanması uygunsuz.

The US prepare new sanctions against Russia. - ABD, Rusya'ya karşı yeni yaptırımlara hazırlanıyor.

having (someone) make (something)
having (someone) do (something)
law sanction
sanction müeyyide
(Politika, Siyaset,Ticaret) enforcement

I'm in law enforcement. - Ben hukuki yaptırımdayım.

yaptırım emri
(Askeri) execute order
yaptırım gücüne sahip merci
(Hukuk) authority
yaptırım uygulamak
(Hukuk) to impose sanctions
yaptırım uygulamak
put leverage on smb
ekonomik yaptırım
(Politika, Siyaset) economic sanction
hukuki yaptırım
law enforcement
idari yaptırım
administrative sanction
yaptırımlar
(Pisikoloji, Ruhbilim) sanctions

Sanctions might work. - Yaptırımlar işe yarayabilir.

I doubt if sanctions will work. - Yaptırımların işe yarayıp yaramayacağından şüpheliyim.

cezai yaptırım
(Hukuk) penal sanction
felsefi yaptırım
philosophical doctrine
olumsuz yaptırım
negative sanction
toplumsal yaptırım
social sanction
Türkçe - Türkçe
Yaptırmak işi
Kanun, ahlak gibi kurumların buyruklarının yerine getirilmesini sağlama, müeyyide
Yaptırma işi
(Hukuk) MÜEYYİDE
YAPTIRIM
(Hukuk) Müeyide
yaptırım