I need to configure this server with an appropriate firewall system.
- Uygun bir güvenlik duvarı sistemiyle bu sunucuyu yapılandırmam gerekiyor.
The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
- Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
The girl did nothing but cry.
- Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor.
She doesn't know who built those houses.
- O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
He doesn't know who built those houses.
- O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
I'm doing it for you.
- Bunu senin için yapıyorum.
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
- Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
You must do it yourself.
- Onu kendin yapmalısın.
Can you do it in one day?
- Onu bir günde yapabilir misin?
Beer bottles are made of glass.
- Bira şişeleri camdan yapılır.
I want a suit made of this material.
- Bu kumaştan yapılmış bir takım elbise istiyorum.
He was guilty of making a mistake.
- O, bir hata yapmaktan suçluydu.
He is afraid of making mistakes.
- Hata yapmaktan korkuyor.
They assisted him in performing the operation.
- Onlar onun operasyonu yapmasında yardım etti.
Dr. Jackson is performing an autopsy.
- Dr. Jackson otopsi yapıyor.
He cannot have done such a thing.
- Öyle bir şey yapmış olamaz.
If it had not been for her help, you would never have done it.
- Onun yardımı olmasaydı asla onu yapamazdın.
This stool is made up of leather and wood.
- Bu tabure, deri ve tahtadan yapılmıştır.
She made up her face in 20 minutes.
- O, 20 dakika içinde yüzüne makyaj yaptı.
I'm not quite sure what to make of this.
- Bununla ilgili ne yapacağımdan pek emin değilim.
Tom and Mary aren't quite sure what to make of this.
- Tom ve Mary, bununla ilgili ne yapacaklarından pek emin değildir.
Rio's carnival is held in February.
- Rio karnavalı şubat ayında yapılır.
Parliamentary elections will be held in Germany in 2017.
- Parlamento seçimleri 2017'de Almanya'da yapılacak.
The enemy committed a horrible manslaughter in the city.
- Düşman, şehirde korkunç bir katliam yaptı.
They made John chairman of the committee.
- Onlar John'ı komite başkanı yaptı.
Butter is made from milk.
- Tereyağı sütten yapılır.
Butter is made from cream.
- Tereyağı kaymaktan yapılır.
Don't be afraid to make mistakes when speaking English.
- İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
A good daughter will make a good wife.
- İyi bir kız çocuğu, iyi bir eş yapacaktır.
Tom committed a bank robbery.
- Tom bir banka soygunu yaptı.
He committed an illegal act.
- O, yasa dışı bir eylem yaptı.