There seems to be a misunderstanding.
- Bir yanlış anlama var gibi görünüyor.
It seems that there was a misunderstanding.
- Bir yanlış anlaşılma olduğu görülüyor.
Anything that can be misunderstood will be.
- Yanlış anlaşılabilen herhangi bir şey olacaktır.
Tom seems to have misunderstood Mary.
- Tom Mary'yi yanlış anlamış görünüyor.
You misinterpreted my actions.
- Yaptıklarımı yanlış anladın.
Silence can be misinterpreted, but never misquoted.
- Sessizlik yanlış anlaşılabilir, ama asla yanlış aktarılamaz.