I plan to reply to his letter right away.
- Onun mektubunu hemen yanıtlamayı planlıyorum.
I do not want to reply to his letter.
- Onun mektubunu yanıtlamak istemiyorum.
John will not answer the question.
- John soruya yanıt vermez.
The ease with which he answered the question surprised us.
- Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı.
I didn't expect such a nasty response to my question.
- Soruma böyle iğrenç bir yanıt beklememiştim.
He nodded in response to my question.
- Sorumu yanıtlamak için başını salladı.
She didn't return my calls.
- O çağrılarımı yanıtlamadı.
Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı.
- Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı.