Tom is unapproachable, isn't he?
- Tom yaklaşılamaz, değil mi?
The dictionary gathers nearly half a million words.
- Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.
Don't come near me. I have a cold.
- Bana yaklaşma, soğuk almışım.
According to the weather forecast, the typhoon is likely to approach the coast.
- Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir.
He approached and fell on his knees.
- O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.
Dogs breathe approximately 30 times a minute.
- Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.
The story approximates to historical truth.
- Hikaye tarihsel gerçeğe çok yaklaştı.
Don't let that dog come near me!
- O köpeği yanıma yaklaştırma!
Don't come near me. I have a cold.
- Bana yaklaşma, soğuk almışım.
The end of my probation period is nearing.
- Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.
We're slowly nearing the end.
- Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.