yakalandım

listen to the pronunciation of yakalandım
Türkçe - İngilizce
caught up
Simple past tense and past participle of catch up
having become involved involuntarily; "caught up in the excitement of the crowd"; "caught up in the scandal"
yakala
caught

Bill got up so early that he caught the first train. - Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.

The old man caught a big fish. - Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.

yakala
catch

Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through. - Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.

The man tried to catch hold of me by the collar. - Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı.

yakala
{f} capture

To be honest, we came to capture you. - Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.

They would capture as many people as possible. - Onlar mümkün olduğu kadar çok sayıda insan yakalardı.

yakala
snare

A fox is not caught twice in the same snare. - Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.

A fox was caught in the snare. - Kapanda bir tilki yakalandı.

yakala
(Bilgisayar) catch up

We'll catch up later. - Daha sonra yakalayacağız.

She has to study hard and catch up with everybody in her class. - Sıkı çalışıp sınıfındaki herkesi yakalamak zorunda.

yakala
{f} grapple
yakala
{f} grappling
yakala
{f} nabbed

The robber was nabbed this morning. - Soyguncu bu sabah yakalandı.

yakala
{f} catching

The traffic accident prevented me from catching the train. - Trafik kazası treni yakalamamı engelledi.

I'm catching the 11:00 train. - 11:00 trenini yakalayacağım.

yakala
nab

The robber was nabbed this morning. - Soyguncu bu sabah yakalandı.

yakala
{f} capturing

I have created a perfect plan for capturing that crafty animal. - O kurnaz hayvanı yakalamak için mükemmel bir planı oluşturdum.

yakala
{f} collar

I grabbed the dog by its collar. - Köpeği tasmasından yakaladım.

Tom grabbed Mary by the collar. - Tom, Mary'yi yakasından yakaladı.

yakala
captured

The boy captured the bird with a net. - Çocuk bir ağ ile kuşu yakaladı.

Tom was afraid of being captured by the enemy. - Tom düşman tarafından yakalanmaktan korkuyordu.

yakala
acquire
yakala
sick him
yakala
catsh
yakala
overtake
yakala
overtaken
yakala
nail

I think you nailed it. - Sanırım onu yakaladın.

Where did you nail them? - Onları nerede yakaladın?

yakala
overtook