yaşanma

listen to the pronunciation of yaşanma
Türkçe - İngilizce

yaşanma teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

yaşa
{f} live

Mike has a friend who lives in Chicago. - Mike'ın Şikago'da yaşayan bir arkadaşı var.

Please tell me where you will live. - Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.

yaşa
{f} living

I think that our living together has influenced your habits. - Sanırım birlikte yaşamamız senin alışkanlıklarını etkiledi.

She is used to living alone. - Yalnız yaşamaya alışkın.

yaşa
huzza
yaşa
Hurray!, Hooray!
yaşa
cheers
yaşa
long live

Long live the Tatoeba Project! - Çok yaşa Tatoeba Projesi!

Long live the Soviet Union! - Çok yaşa Sovyetler Birliği!

yaşa
viva
yaşa
whoopee
yaşa
hurray

Hurray! I have found it! - Yaşasın! Ben onu buldum!

yaşa
hooray
yaşa
hurrah
yaşa
know

Did you know that some foxes lived on this mountain? - Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?

Do you know where Miss Hudson lives? - Bayan Hudson'un nerede yaşadığını biliyor musunuz?

yaşa
inhabit

In this country, most of the inhabitants are Sunni Muslims. - Bu ülkede yaşayanların çoğu Sünni Müslümandır.

Indians inhabited this district. - Yerliler bu bölgede yaşadılar.

yaşa
subsist
yaşanmak
impersonal passive to live
Türkçe - Türkçe
Yaşanmak işi veya durumu
Yaşa
yaşasın
yaşa
Hoşnutluk, sevinç gibi duyguları anlatmak için söylenir
yaşa
Hoşnutluk, sevinç gibi duyguları anlatmak için söylenir: "Ey vatan, ey mübarek vatan, bin yaşa."- T. Fikret
yaşanmak
Yaşama işi yapılmak
yaşanmak
Yaşamak işi yapılmak