If there's an earthquake, the stores will be looted.
- Deprem olursa mağazalar yağmalanacak.
We won't tolerate any looting.
- Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.
We won't tolerate any looting.
- Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.
We won't tolerate any looting.
- Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.
The Huns pillaged the village and burned it to the ground.
- Hunlar köyü yağmaladılar ve onu yakıp kül ettiler.
The barbarians raped and pillaged our city.
- Barbarla saldırdı ve şehrimizi yağmaladı.
Let's go to loot the supermarket!
- Süpermarketi yağmalamaya gidelim!
We won't tolerate any looting.
- Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.