Tearing money up is a crime, but tearing checks up isn't.
- Para yırtmak suçtur ama çekleri yırtılmak suç değildir.
I'm going to rip up this piece of paper.
- Bu kağıt parçasını yırtacağım.
I see a page has been torn out of this book.
- Bu kitaptan yırtılmış bir sayfa görüyorum.
The cover of this book has been torn off.
- Bu kitabın kapağı yırtılmış.
He angrily tore up the letter from her.
- Ondan gelen mektubu öfkeyle yırttı.
The actress tore up her contract angrily.
- Aktris sözleşmesini öfkeyle yırttı.
You can tear the box open.
- Kutuyu yırtarak açabilirsin.
Why did you tear the cloth instead of cutting it with scissors?
- Makasla kesmek yerine kumaşı niçin yırtıyorsun?
Tearing money up is a crime, but tearing checks up isn't.
- Para yırtmak suçtur ama çekleri yırtılmak suç değildir.
Tearing money up is a crime, but tearing checks up isn't.
- Para yırtmak suçtur ama çekleri yırtılmak suç değildir.