There was a castle here many years ago.
- Yıllar önce orada bir kale vardı.
In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
- Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
I wish you a Merry Christmas and a Happy New Year.
- Mutlu Noeller ve Mutlu Yıllar Dilerim.
We wish you a Merry Christmas and a Happy New Year.
- Size Mutlu Noeller ve Mutlu Yıllar dileriz.
There was a castle here many years ago.
- Yıllar önce orada bir kale vardı.
We went to London last year.
- Geçen yıl Londra'ya gittik.
Whenever we have such lovely rain, I recall the two of us, several years ago.
- Her nezaman böyle güzel bir yağmurumuz olsa, ben yıllar öncesini, ikimizi hatırlıyorum.
There was a castle here many years ago.
- Yıllar önce orada bir kale vardı.
My mom married my dad in the eighties.
- Annem babamla seksenli yıllarda evlendi.
India was governed by Great Britain for many years.
- Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.
There was a castle here many years ago.
- Yıllar önce orada bir kale vardı.
Happy birthday to you! Happy birthday to you! Happy birthday, dear Mary! Happy birthday to you!
- Doğum günün kutlu olsun! Doğum günün kutlu olsun! Mutlu yıllar, sevgili Mary! Doğum günün kutlu olsun!
Happy birthday, Shishir!
- Mutlu yıllar Shishir!
Happy birthday to you! Happy birthday to you! Happy birthday, dear Mary! Happy birthday to you!
- Doğum günün kutlu olsun! Doğum günün kutlu olsun! Mutlu yıllar, sevgili Mary! Doğum günün kutlu olsun!
Sami came to Egypt in the late sixties.
- Sami altmışlı yılların sonlarında Mısır'a geldi.
My mom married my dad in the nineties.
- Annem babamla doksanlı yıllarda evlendi.
She was born in the nineties.
- O doksanlı yıllarda doğdu.
This is the driest month of june since the thirties.
- Otuzlu yıllardan beri bu, haziranın en kurak ayı.
As the sun rose, the stars faded away.
- Güneş doğduğunda, yıldızlar kayboldu.
Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year.
- Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.
Gelecek sene Çince öğrenmek istiyorum.
- Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum.
Senede dört mevsim vardır: Bahar, yaz, güz ve kış.
- Bir yılda dört mevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.