yıkatmak

listen to the pronunciation of yıkatmak
Türkçe - İngilizce
to have (someone) wash, bathe, or Brit. bath (someone, something); to have (someone) lave or launder (something)
to have (someone) develop (film)
have washed
yıka
{f} washing

Can you help me with the washing up? - Bulaşık yıkamada bana yardımcı olabilir misin?

Washing the car took longer than we expected. - Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı.

yıka
lave
yıka
{f} washed

He got his car washed at the filling station. - O, dolum istasyonunda arabasını yıkattı.

She washed her dirty hands before the meal. - O, yemekten önce kirli ellerini yıkadı.

yıka
{f} wash

One hand washes the other. - Bir el diğerini yıkar.

We'll go wash ourselves in the river tomorrow. - Yarın nehirde yıkanmaya gideceğiz.

saçımı yıkatmak istiyorum
I would like to have my hair washed
saçımı yıkatmak istiyorum
I would like to have a shampoo
Türkçe - Türkçe
Yıkamak işini yaptırmak
yıkatma
Yıkatmak işi
yıkatmak