yıkatmak

listen to the pronunciation of yıkatmak
Türkçe - İngilizce
to have (someone) wash, bathe, or Brit. bath (someone, something); to have (someone) lave or launder (something)
to have (someone) develop (film)
have washed
yıka
{f} washing

Tom doesn't like washing dishes. - Tom bulaşık yıkamayı sevmez.

Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases. - Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.

yıka
lave
yıka
{f} washed

She washed her dirty hands before the meal. - O, yemekten önce kirli ellerini yıkadı.

I was just wondering how much it would cost to have my car washed and waxed. - Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.

yıka
{f} wash

Wash the quinces thoroughly. - Ayvaları iyice yıkayın.

We'll go wash ourselves in the river tomorrow. - Yarın nehirde yıkanmaya gideceğiz.

saçımı yıkatmak istiyorum
I would like to have my hair washed
saçımı yıkatmak istiyorum
I would like to have a shampoo
Türkçe - Türkçe
Yıkamak işini yaptırmak
yıkatma
Yıkatmak işi