yık

listen to the pronunciation of yık
Türkçe - İngilizce
{f} ruin

Those people ruin their government, but they don't know how to build it again. - O insanlar hükümetlerini yıktılar ama onu tekrar nasıl inşa edeceklerini bilmiyorlar.

The war brought ruin to the country. - Savaş ülkeye yıkım getirdi.

subvert
knock down

They're going to knock down that monument. - Onlar o anıtı yıkacaklar.

{f} overthrown
demolish

It took three weeks to demolish the old house. - Eski evi yıkmak üç hafta sürdü.

The shopping center will be demolished. - Alıveriş merkezi yıkılacak.

{f} ruining
{f} ruined

Tom ruined his favorite shirt by washing it in water that was too hot. - Tom onu çok sıcak olan suda yıkayarak en sevdiği gömleğini mahvetti.

overthrew
{f} overthrow
vandalize

Tom found his house vandalized. - Tom evini yakılmış yıkılmış buldu.

{f} ruins
unbuilt
unbuild
demolished

All the buildings on this block will be demolished. - Bu bloktaki tüm binalar yıkılacak.

A few old buildings need to be demolished. - Birkaç eski binanın yıkılması gerekiyor.