The war brought ruin to the country.
- Savaş ülkeye yıkım getirdi.
He led me to financial ruin.
- O beni mali yıkıma götürdü.
They're going to knock down that monument.
- Onlar o anıtı yıkacaklar.
A few old buildings need to be demolished.
- Birkaç eski binanın yıkılması gerekiyor.
Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
- 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
Tom ruined his favorite shirt by washing it in water that was too hot.
- Tom onu çok sıcak olan suda yıkayarak en sevdiği gömleğini mahvetti.
Tom found his house vandalized.
- Tom evini yakılmış yıkılmış buldu.
This building will be demolished next month.
- Bu bina önümüzdeki ay yıkılacak.
A few old buildings need to be demolished.
- Birkaç eski binanın yıkılması gerekiyor.