yüreğinde

listen to the pronunciation of yüreğinde
Türkçe - İngilizce
deep down
inpetto
yürek
heart

She gave her guests a hearty reception. - O konuklarını yürekten ağırladı.

It was a heartbreaking story. - O, yürek parçalayan bir hikaye idi.

yürek
stomach
yürek
guts

It took guts to do what Tom did. - Tom'un yaptığını yapmak yürek isterdi.

yürek
pluck
yürek
spunk
yürek
courage

Tom was amazingly courageous. - Tom inanılmaz yürekliydi.

Tom is really courageous, isn't he? - Tom gerçekten yürekli, değil mi?

yürek
spirit
yürek
pity, compassion
yürek
heart, heartstrings, emotions
yürek
prov. stomach, belly
yürek
audacity
yürek
courage, stoutheartedness, guts
yürek
heart, ticker " kalp; courage, guts" " cesaret; stomach" mide, karın, iç
yürek
ticker
yürek
breast
Türkçe - Türkçe

yüreğinde teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

yürek
İskambil kâğıtlarının dört grubundan benekleri kırmızı, yürek biçiminde olanı, kupa
yürek
Bazı deyimlerde "hiçbir gizli, art düşüncenin karışmamış olduğu duygu" anlamını verir: "Savaş için en doğru kararları Meclisin verebileceğine yürekten inananlar vardı."- T. Buğra
yürek
Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül: "Fazıla Hanımın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu."- S. F. Abasıyanık
yürek
Göğüs boşluğunda, iki akciğerin arasında, vücudun her yanından gelen kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ, kalp
yürek
Kalp
yürek
Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret
yürek
Acıma duygusu
yürek
Mide, karın, iç
yürek
Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül
yürek
Bazı deyimlerde "hiçbir gizli, art düşüncenin karışmamış olduğu duygu" anlamını verir
yürek
Acıma duygusu: "Ona merhume demek bile yürek parçalayıcı bir şeydir."- R. N. Güntekin
yürek
Mide, karın, iç: "Ayşe Hanım, kahveciden limon şekeri almış, yürek ferahlatır diye uzatıyor."- S. M. Alus. İskambil kâğıtlarının dört grubundan benekleri kırmızı, yürek biçiminde olanı, kupa
yüreğinde