They appointed him as a director.
- Onlar onu bir yönetici olarak atadılar.
The actor had a dispute with his director.
- Aktörün yönetici ile bir anlaşmazlığı vardı.
Tom is a big railroad executive.
- Tom büyük bir demiryolu yöneticisi.
He is an executive in an insurance company.
- Bir sigorta şirketinde bir yönetici.
He's a talented administrator.
- O yetenekli bir yöneticidir.
Tom is an office administrator at an electronics company.
- Tom bir elektronik firmasında bir ofis yöneticisidir.
Your success depends a lot on how your manager and other people in the office perceive you.
- Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır.
He made a favorable impression on his bank manager.
- O, banka yöneticisinde olumlu bir izlenim bıraktı.
The supervisor bought a really powerful machine.
- Yönetici gerçekten güçlü bir makine satın aldı.
The supervisor bought a really fast machine.
- Yönetici gerçekten hızlı bir makine satın aldı.
I'm Tom's administrative assistant.
- Tom'un yönetici asistanıyım.
Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.
- Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
The accident was due to the negligence of the caretaker.
- Kaza yönetici ihmali yüzündendi.
No, he's our business manager.
- Hayır, o bizim işletme yöneticimiz.
He's the head of the marketing department.
- O, pazarlama bölümünün yöneticisidir.
We are your new rulers.
- Biz sizin yeni yöneticileriniziz.
The ruler was overthrown and banished from the country.
- Yönetici devrildi ve ülkeden sürüldü.