Meselenin püf noktası odur.
- That's the crux of the matter.
Meseleyi senin yargına bırakıyorum.
- I leave the matter to your judgement.
Madde katı, sıvı veya gaz olarak bulunabilir.
- Matter can exist as a solid, liquid, or gas.
Lütfen gelecek toplantıda maddeyi öne sür.
- Please bring the matter forward at the next meeting.
Konu hakkında seninle özel olarak konuşabilir miyim?
- May I talk with you in private about the matter?
Bu kesinlikle özel bir mesele.
- This is strictly a private matter.
He always took some reading matter with him on the plane.