write teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- yazmak
Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
- I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.
O, onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.
- That's the computer he used to write the article.
- yazı yazma
Kütüphane kitaplarına yazı yazmamalısın.
- You shouldn't write in library books.
Mary yazı yazmak istedi.
- Mary wanted to write.
- write in bir metne ilave yapma
- yaz
Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
- I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
- You must not write a letter with a pencil.
- {f} bestelemek
- write down yazmak
- {f} yazı yazmak: He's learning to write. Yazı yazmayı öğreniyor
- nothing towrite ome about bahsetmeye değmez
- {f} yazarlık yapmak
- {f} (bir şeyi) yazmak: Can you write your name? İsmini
- {f} (wrote, writ.ten)
- yazma
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
- At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
- You must not write a letter with a pencil.
- kaitplik etmek
- (Sigorta) sigortalamak
- {f} mektup yazmak
Ben bir mektup yazmak zorundayım.
- I have to write a letter.
Mektup yazmak zorunda mıyım?
- Do I have to write a letter?
- teklif etmek
- yazı ile yermek
- {f} kâğıda dökmek
- kalem oynatmak
- kaleme almak
- yazı yazmak
- written
- yazılı
Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.
- Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters.
Kolay İngilizce olarak yazılıdır.
- It is written in easy English.
- writing
- yazım
Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.
- The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.
Yazımı nasıl düzenlemem gerekir?
- How should organize my writing?
- writing
- yazı
O bazı arkadaşlarına yazıyor.
- He is writing to some friends of his.
Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
- Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway.
- write down
- kaydetmek
- write off
- silmek (borç)
- write-protected
- (CD, DVD) Yazmaya karşı korumalı
- write down
- nominal değerini düşürmek (mal)
- write down
- not düşmek
- write off
- {i} hurda
- write off
- hurdahaş etmek (araba)
- write poetry
- şiir yazmak
- write a song
- şarkı yazmak
- write access
- (Bilgisayar) yazmak için erişim
- write copy
- (Bilgisayar) yazma kopyası
- write current
- (Bilgisayar,Teknik) yazma akımı
- write document
- (Bilgisayar) write belgesi
- write down a report
- zabıt tutmak
- write failure
- (Bilgisayar) yazma hatası
- write of
- ile ilgili yazı yazmak
- write off
- (Ticaret) listeden çıkarmak
- write off
- hayatından çıkarmak
- write off
- telafisi imkansız mali zarar
- write off
- (Ticaret) zarar yazmak
- write off
- mektupla başvurmak
- write off
- başarısız olarak görmek
- write off
- değersiz kılmak
- write out
- kopyasını yazmak
Sen kompozisyonunun temiz bir kopyasını yazmak zorunda değilsin.
- You don't have to write out a clean copy of your composition.
- write protected
- (Bilgisayar) yazmaya karşı korunmuş
- write protected
- (Bilgisayar) yazma-korumalı
- write protected
- (Bilgisayar) yazılmaya korunmuş
- write register
- (Bilgisayar,Teknik) yazma belleği
- write something out
- bir şeyi yazıya dökmek
- write up
- kaleme almak
- write access
- Yazma Erişimi
- write copy
- kopyalı yaz
- write down
- yaz
Doğum tarihinizi buraya yazın.
- Write down your date of birth here.
Adınızı buraya yazın.
- Write down your name here.
- write head
- yazma kafası
- write in code
- şifreli yaz
- write off
- {f} mektupla başvur
- write out
- kaleme almak
- write protect
- yazmayı engelle
- write protect notch
- yazma engelleme kertiği
- write protect tab
- yazma engelleme etiketi
- write protected
- {f} yazmayı engelle
- write protection
- yazma engelleme
- write through
- tampon
- write time
- yazma süresi
- write a cheque
- (to sb) (birine) çek yazmak
- write access
- yazma erişimi
- write down
- Kayda geçirmek
- write error
- yazma hatası
- write on
- üzerine yazmak
Ben üzerine yazmak için bir şey istiyorum.
- I'd like something to write on.
- write rate
- yazma hızı
- write request
- istek yazmak
- write ring
- yazma halkası
- write the date
- tarihi yaz
- write up
- tamamen yaz
- write up!
- kadar yazın!
- write-off
- Tahsil edilmesi imkânsız borç; telafi edilmesi imkânsız mali zarar
- write (w)
- (Bilgisayar) yaz w
- write + read
- (Bilgisayar) yazma + okuma
- write a minute
- tutanak tutmak
- write a receipt
- makbuz kesmek
- write a thesis
- tez yazmak
- write a thesis
- tez yapmak
- write a thesis
- tez hazırlamak
- write access
- yazma erişimi yazmak için
- write address
- (Bilgisayar) adres yaz
- write all items
- (Bilgisayar) tüm öğeleri yaz
- write an option
- opsiyon yazmak
- write back
- cevap yazmak
- write back
- (Fiili Deyim ) (bir mektuba) cevap yazmak
- write bytes/sec
- (Bilgisayar) yazılan bayt/sn
- write class
- (Bilgisayar) sınıfı yaz
- write classes
- (Bilgisayar) sınıfları yaz
- write clipboard
- (Bilgisayar) pano yaz
- write combining
- (Bilgisayar) yazma birleşme
- write conflict
- (Bilgisayar) yazma çakışması
- write count
- (Bilgisayar) yazma sayısı
- write current
- yazma akimi
- write cycle
- (Bilgisayar,Teknik) yazma çevrimi
- write cycle
- yazma cevrimi
- write dac
- (Bilgisayar) dac yaz
- write dac
- (Bilgisayar) dac yazma
- write down
- yazmak
Lütfen adını yazmak için bir kurşun kalem kullan.
- Please use a pencil to write down your name.
Ben onu unutmadan önce onun adresini yazmak zorundayım.
- I must write down his address before I forget it.
- write down
- yazı ile kötülemek
- write down
- düşük yazmak
- write down
- nominal değerini indirmek
- write down
- (isim)minal değerini indirmek, yazmak, kaydetmek, yazı ile kötülemek, düşük yazmak, nominal değerini düşürmek (mal), not etmek
- write down the changes
- değişiklikleri kaydetmek
- write execute
- (Bilgisayar) yazma yürütme
- write execute
- (Bilgisayar) yazma ve yürütme
- write file
- (Bilgisayar) dosyayı yaz
- write in
- ilave yapmak
- write in
- eklemek
Kendi dilinden başka bir dilde cümleler eklemekten kaçınmalısın, çünkü ana dilinde ya da lehçende yazmadıkça birçok hata yapmaya eğilimlisin.
- You should avoid adding sentences in a language other than your own, because unless you write in your mother tongue or dialect, you are prone to make many mistakes.
- write in code
- şifreli yazmak
- write in full
- kısaltmasız yazmak
- write in full finletters
- kısaltmadan yazmak
- write instance
- (Bilgisayar) kopyayı yaz
- write instances
- (Bilgisayar) örnekleri yaz
- write irps
- (Bilgisayar) ırp'leri yaz
- write it on my tab
- hesabıma yaz
- write it on one's tab
- hesaba yazmak
- write key
- (Bilgisayar) anahtarı yaz
- write none
- (Bilgisayar) hiçbirini yazma
- write off
- (deyim) başarısız saymak a write-off başarısız
- write off
- (deyim) write someone off (bir hiç) saymak write sth. off 1.(borcu) silmek
- write off
- çizmek
- write off
- (Fiili Deyim ) 1- çalakalem yazmak , çırpıştırmak 2- (borcu) silmek 3- iptal etmek
- write off
- iptal etmek
- write off
- (deyim) kıymeti sıfıra inmek
- write off a debt
- borç silmek
- write off a debt
- bir borcu silmek
- write off debt
- borç silmek
- write off for
- mektup göndererek (bir şey) istemek
- write once optical disk
- (WOOD) bir kere yazilir optik disk
- write once optical disk
- (Bilgisayar,Teknik) bir kere yazılır optik disk
- write once read many
- (Askeri) bir defa yaz hep oku
- write oneself out
- yazma gücünü terketmek (yazar)
- write only
- (Bilgisayar) salt yazılır
- write out
- doldurmak
- write out
- tamamını yazmak
- write out
- tam olarak yazmak
- write out
- yazmak
Sen kompozisyonunun temiz bir kopyasını yazmak zorunda değilsin.
- You don't have to write out a clean copy of your composition.
- write out
- (Fiili Deyim ) 1- tamamını yazmak 2- kopyasını yazmak
- write out a check
- çek yazmak
- write out a prescription
- reçete yazmak
- write owner
- (Bilgisayar) sahibini yaz
- write owner
- (Bilgisayar) sahibi yaz
- write owner
- (Bilgisayar) yazma sahibi
- write owner
- (Bilgisayar) yazma iyesi
- write petitions
- arzuhalcilik yapmak
- write property
- (Bilgisayar) yazma özelliği
- write protect
- Yazma Korumalı
- write protect
- yazım koruma
- write protect notch
- yazmaya karşı koruma çentiği;yazım
- write protect notch
- Yazmaya Korumalı Çentik
- write protect tab
- Yazma Korumalı Anahtar
- write protect tab
- yazmaya karşı koruma anahtarı;yazım
- write protected
- yazmaya karşı korunmuş Yazma-
- write s.o. back
- {k} birinin mektubuna cevap yazıp göndermek, birinin mektubuna cevap yazmak
- write s.o. back
- {k} birinin mektubuna cevap yazmak
- write s.o. off
- birinin işe yaramaz olduğuna karar vermek
- write s.t. down
- bir şeyi yazmak/kaydetmek
- write s.t. off
- bir şeyin işe yaramaz olduğuna karar
- write s.t. off
- tic. tahsil edilmesi imkânsız borcu veya telafi edilmesi imkânsız mali zararı defterden silmek
- write s.t. out
- bir şeyi yazıya dökmek
- write s.t. up
- notları rapor, kitap v.b. haline sokmak: I'll write up these notes later. Bu notları daha sonra esaslı bir şekle sokarım
- write s.t. up
- bir fikri
- write signature
- (Bilgisayar) imzayı yaz
- write slowly
- yavaş yazmak
- write something up
- notları rapor
- write something up
- bir fikri hikaye
- write something up
- kitap vb haline sokmak
- write something up
- kitap vb'ne dönüştürmek
- write the invoice details
- fatura girmek
- write through
- (Bilgisayar) içe yaz
- write time
- (Bilgisayar,Teknik) yazma zamanı
- write to ask
- yazıp sormak
- write to minute
- tutanağa geçirmek
- write up
- (deyim) eleştiri yazmak(yayınlamak amacıyla) a write-up eleştiri
- write up
- ayrıntılı yazmak
- write up
- (Fiili Deyim ) 1- şimdiki tarihe kadar yazmak 2- (bir konuyu) ayrıntılarına kadar yazmak 3- yazı ile övmek
- write up
- fazla yazmak
- write up
- (deyim) write sth. up
- write up
- (deyim) bir konuyu ayrıntılarına kadar yazmak
- write up
- hikâyesini yazmak
- write up
- yazısında övmek
- write up a thesis
- tez yazmak
- write up a thesis
- tez yapmak
- write up a thesis
- tez hazırlamak
- write warning
- (Bilgisayar) yazma uyarısı
- write#down
- yaz
- write#up
- tamamen yaz
- write+read
- (Bilgisayar) yaz+oku
- wrote
- write yaz
- write off
- zarar miktarı
- writing
- hat
O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı.
- Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.
Ona yazdığımı hatırlıyorum.
- I remember writing to her.
- wrote
- yaz
Bu mektubu Fransızca yazdım.
- I wrote this letter in French.
O, Çin'de bir kitap yazdı.
- He wrote a book in China.
- cannot write
- (Bilgisayar) yazılamadı
- cause to write
- yazdırmak
- read and write
- (Bilgisayar) oku ve yaz
- writ
- (Kanun) adli karar
- writ
- (Kanun) emir
- writ
- buyruk
- writ
- (Kanun) mahkeme ilamı
- writ
- davetiye
- writ
- (Ticaret) resmi emir
- write down
- not etmek
E-posta adresimi not etmek istiyor musun?
- Do you want to write down my e-mail address?
- write down
- (Ticaret) nominal değerini azaltmak
- write down
- kağıda dökmek
- write off
- silmek
Borcu silmek zorunda kaldık.
- We had to write off the debt.
- write off
- (Ticaret) borcu silmek
- write off
- (Ticaret) gider yazmak
- write out
- düzenlemek
- write out
- hepsini yazmak
- write up
- düzenlemek
- writing
- (Bilgisayar) yazıyor
O bazı arkadaşlarına yazıyor.
- He is writing to some friends of his.
Taro, dönem ödevi yazıyor.
- Taro is writing a term paper.
- writing
- yazarak
O, denemesini yazarak çok zaman harcadı.
- She spent a lot of time writing her essay.
Tom günün çoğunu yerel bir dergi için bir makale yazarak geçirdi.
- Tom spent the better part of the day writing an article for a local magazine.