worthly of being chosen or preferred; select; superior; precious; valuable

listen to the pronunciation of worthly of being chosen or preferred; select; superior; precious; valuable
İngilizce - Türkçe

worthly of being chosen or preferred; select; superior; precious; valuable teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

choice
ekstra
choice
seçiş
choice
iyi seçilmiş
choice
çok iyi
choice
seçilmiş kişi/şey
choice
kaliteli
choice
seçim

Hiç kimse seçime karşı çıkmadı. - No one opposed the choice.

Yoksulluktan dolayı okulu bırakmaktan başka seçimi yoktu. - He had no choice but to give up school because of poverty.

choice
{s} kalburüstü
choice
{i} seçkinler
choice
{i} seçilen şey
choice
seçilen/seçilmiş kişi/şey
choice
{i} seçme hakkı

Bana bu konuda seçme hakkı bırakmıyorsun. - You leave me no choice in the matter.

Sana bir seçme hakkı veriyoruz. - We're giving you a choice.

choice
choiceness seçkin oluş
choice
seçme/seçim/seçenek
choice
{i} şık
choice
{i} seçkin sınıf
choice
{i} seçme

Bana bu konuda seçme hakkı bırakmıyorsun. - You leave me no choice in the matter.

Test çoktan seçmeliydi. - The test was multiple choice.

choice
sert/iyi seçilmiş/seçkin
İngilizce - İngilizce
choice
worthly of being chosen or preferred; select; superior; precious; valuable

    Heceleme

    worthly of be·ing cho·sen or preferred; select; superior; precious; va·lu·a·ble

    Telaffuz