Onun cebinde bir peni bile yoktur.
- He doesn't even have a penny in his pocket.
Tasarruf edilen bir peni kazanılan bir penidir.
- A penny saved is a penny earned.
Tom'un kendi adına bir kuruşu yok.
- Tom doesn't have a penny to his name.
Onun fikirleri ona bir tek kuruş kazandırmadı.
- His ideas never earned him a single penny.