word or honor pledged; promise given; fidelity; as, he violated his faith

listen to the pronunciation of word or honor pledged; promise given; fidelity; as, he violated his faith
İngilizce - Türkçe

word or honor pledged; promise given; fidelity; as, he violated his faith teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

faith
{i} inanç

Diğer bir deyişle, o bir inanç adamı. - In other words, he is a man of faith.

Mevcut sisteme inançlarını kaybettiler. - They lost faith in the existing system.

faith
güven

İnsanlar bankalara güvenini kaybettiler. - People lost faith in banks.

O, benim paramı çalmaz, ona güvenim var. - He will not steal my money; I have faith in him.

faith
{i} iman

Allah'a imanın varsa, tüm beş duyunu kontrol edip huzurlu bir uzun yaşam sürebilirsin. - If you have faith in God,You can control all five senses and live a peaceful longlife

İman olmayan bir kişi ürkütücüdür. - A person without faith is frightening.

faith
vefa

Köpeklerin vefakarlığı bizi etkiler. - Dogs' faithfulness impresses us.

faith
inan

İnanç her şeyi mümkün kılar....aşk her şeyi kolaylaştırır. - Faith makes all things possible.... love makes all things easy.

Benden başka bütün üyelerin onun söylediğine inancı vardı. - All the members but me have faith in what he says.

faith
hıyanet
faith
şeref sözü
faith
güvenç
faith
güçlü inanç
faith
din

Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu. - Unlike his sister, he has retained the religious faith his parents brought him up in.

Dinsel inancımı yitirdim. - I've lost my religious faith.

faith
{i} vâât
faith
bad faith kötü niyet
faith
{i} inanç; itikat; iman
faith
(isim) inanç, güven, iman, din, sadakât, bağlılık, niyet, söz, vâât
faith
faith healer itikatla hastalığı iyi ettiğini iddia eden kimse
faith
{i} söz

Sözüne sadık olmalısın. - You must be faithful to your word.

faith
{i} niyet
faith
Allaha iman
faith
faith cure itikatla şifa bulma
İngilizce - İngilizce
faith
word or honor pledged; promise given; fidelity; as, he violated his faith