Tüm çabalarımın yararsız olduğu ortaya çıktı.
- All my efforts turned out to be useless.
Onu kullanmadığın sürece özgürlük yararsızdır.
- Freedom is useless unless you use it.
İşe yaramaz şeyi atın.
- Leave out anything that is useless.
Veri tamamen işe yaramaz.
- The data was completely useless.
Bilgi oldukça faydasızdı.
- The information was quite useless.
Böyle faydasız kitapları okumamalısın.
- You shouldn't read such useless books.
Doğada hiçbir şey kullanışsız değildir.
- Nothing in nature is useless.
Makine çevirisi neden kullanışsızdır?
- Why is machine translation useless?
Doğa hiçbir şeyi boşuna yapmaz.
- Nature does nothing uselessly.