without rest; unable to be still or quiet; uneasy; continually moving

İngilizce - Türkçe

without rest; unable to be still or quiet; uneasy; continually moving teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

restless

hiç durmayan

restless

huylanmak

restless

hareketli

Bu çocuklar her zaman hareketlidirler. - These kids are always restless.

restless

kıpır kıpır

restless

uykusuz

restless

(Tıp) Durmaksızın hareket eden, huzursuz

restless

rahatsız/hareketli

restless

{s} dalgalı

restless

{s} huzursuz, rahatsız

restless

{s} tez canlı

Sen neden her zaman tez canlısın? - Why are you always so restless?

Çocuklar genellikle sabırsız ve tez canlı. - Children are often impatient and restless.

restless

{s} kararsız

restless

{s} uykusuz (gece)

restless

vesvessli

restless

{s} huzursuz

O gün boyu huzursuz hissetti. - She felt restless all day long.

Arkadaşımın gelmesini çok uzun süre beklemek zorunda kaldığımda huzursuz hissediyorum. - I feel restless when I have to wait too long for my friend to show up.

restless

{s} vesveseli

restless

{s} kıpırdak

restless

dinmeyen

restless

(sıfat) kıpır kıpır, yerinde duramayan, tez canlı, huzursuz, vesveseli, hareketli, dalgalı, kararsız

İngilizce - İngilizce

without rest; unable to be still or quiet; uneasy; continually moving teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

restless

Heceleme

with·out rest; un·a·ble to be still or quiet; uneasy; con·ti·nu·al·ly mo·ving