Yanında iki kutu bedava ayakkabı cilası ile birlikte onlar sadece 50 dolar.
- They're only $50 with two cans of shoe polish free of charge.
Onu parasız alabilirsiniz.
- You may get it free of charge.
Bu ülkede üniversiteler bile ücretsiz.
- In this country, even universities are free of charge.
Bileti ücretsiz aldım.
- I got the ticket free of charge.
They were giving the tickets away free of charge.