without a certain confine; outside the house; away from one's abode

listen to the pronunciation of without a certain confine; outside the house; away from one's abode
İngilizce - Türkçe

without a certain confine; outside the house; away from one's abode teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

abroad
yurt dışında

Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu. - I had a chance to travel abroad.

Yurt dışında seyahat şimdi daha popüler. - Traveling abroad is now more popular.

abroad
ortada
abroad
yabancı devlette
abroad
taşrada
abroad
ev dışında
abroad
yurtdışına

Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır. - The number of students going abroad to study is increasing each year.

Yurtdışına giden öğrencilerin sayısı artmaktadır. - The number of students going abroad is on the increase.

abroad
her yerde
abroad
çet el
abroad
taşra
abroad
yurtdışında

Yurtdışında okumaya karar verdim. - I decided to go abroad to study.

Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı. - My decision to study abroad surprised my parents.

abroad
yurtdışında, dışarıda; yurtdışına: Have you ever been abroad? Hiç yurtdışına çıktın mı?
abroad
her tarafa
abroad
her tarafta
abroad
halk arasında
abroad
{i} yurtdışındaki yerler, yurtdışı: Is there any news from abroad? Yurtdışından bir haber var mı?
abroad
ev dışında; ortada: That animal ventures
abroad
yurt dışında/her tarafta
abroad
etrafa
abroad
(zarf) yurt dışında, dışarıda, gurbette, yurt dışına; her tarafa; etrafa
abroad
hariçte
İngilizce - İngilizce
abroad

to walk abroad.

without a certain confine; outside the house; away from one's abode