Bununla bir sorunun var mı?
- Do you have a problem with this?
Ben bununla ilgilenmiyorum.
- I am not concerned with this.
Yanımda neredeyse hiç param yok.
- I have almost no money with me.
Ben dışarıya giderken yanımda bir şemsiye alırım.
- I take an umbrella with me when I go out.
Bunun üzerine Tom'a yardım edemeyiz.
- We can't help Tom with that.
Bizimle gelmek ister misiniz?
- Do you want to come with us?
Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
- And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.
Endişelenme. Ben seninle kalacağım.
- Don't worry. I'll stay with you.
Seninle yaşamaktan hoşlanıyorum.
- I like living with you.
Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
Çok sayıda tutucu Amerikalı onunla aynı fikirdeler.
- Many conservative Americans agreed with him.
Kulübün bütün üyeleri benimle anlaştılar.
- All the members of the club agreed with me.
Benimle dans etmek ister misin?
- Would you like to dance with me?
Ben, bir dereceye kadar sizinle aynı fikirdeyim.
- I agree with you to a degree.
Sizinle yaşamayı seviyorum.
- I love living with you.
Jack is sick today and doesn't really seem with it.