with none; lacking; in the absence of; besides; outside of the framework of

listen to the pronunciation of with none; lacking; in the absence of; besides; outside of the framework of
İngilizce - Türkçe

with none; lacking; in the absence of; besides; outside of the framework of teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

without
olmadan

Sebep olmadan asla kızgın olmam. - I'm never angry without reason.

Elektrik ve su olmadan hayat olmaz. - There is no life without electricity and water.

without
{e} 1. -siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
olmaksızın

Herhangi birinin yardımı olmaksızın onu yapabileceğimi düşündüm. - I thought I could do it without anybody's help.

O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu. - He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.

without
haricen
without
-medeti
without
o olmadan

O olmadan bunu yapamam. - I can't do this without him.

Biz o olmadan gitmek zorunda kalabiliriz. - We may have to go without her.

without
onsuz

Onsuz yaşamayı öğrendim. - I learned to live without her.

Tom Mary'nin onsuz yaşayabileceğini sanmıyor. - Tom doesn't think Mary can live without him.

w/o
w / o
without
times without numbe
without
(bağlaç) medikçe, meksizin
without
-siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
{e} siz

İnsanlar sizin hakkınızda duydukları bütün iyi şeyleri sorgulayacak fakat bütün kötü şeylere tereddüt etmeden inanacaklardır. - People will question all the good things they hear about you but believe all the bad without a second thought.

Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam. - I'd never borrow anything of yours without asking first.

without
gayri ihtiyari
without
without thinking düşünmeden
without
without taxes vergiler hariç
without
conj. medikçe
without
dışarıda

Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin. - It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.

without
edat
without
meksizin
İngilizce - İngilizce
{e} w/o
{e} without
with none; lacking; in the absence of; besides; outside of the framework of