with liberty, without limits; frankly, openly, honestly

listen to the pronunciation of with liberty, without limits; frankly, openly, honestly
İngilizce - Türkçe

with liberty, without limits; frankly, openly, honestly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

freely
serbestçe

Raftaki ilaçlar serbestçe satılabilir. - The drugs on the shelf can be freely sold.

Sığırlarının serbestçe başıboş gezinmelerine izin vermemeleri teşvik edildi. - They were encouraged not to let their cattle roam freely.

freely
özgürce

O parasını her zaman özgürce harcıyor. - He always spends his money freely.

Sorunu özgürce tartıştık. - We discussed the problem freely.

freely
azade
freely
kısıtlanmadan
freely
açıkça
freely
çekinmeden
freely
saklamadan
freely
engellenmeden
freely
seve seve
freely
rahatça

Sami cezaevinde rahatça dolaşabilirdi. - Sami could move freely around the prison.

freely
dobra dobra
freely
bolca/serbestçe
freely
rahat bir şekilde
freely
bağımsız olarak
freely
z. serbestçe
İngilizce - İngilizce
freely
with liberty, without limits; frankly, openly, honestly