Yaşlı kadın merdivenleri güçlükle tırmandı.
- The old woman climbed the stairs with difficulty.
Onlar öğretmenlerinin sorusuna güçlükle cevap verdi.
- They answered their teacher's question with difficulty.
Onlar öğretmenlerinin sorusuna güçlükle cevap verdi.
- They answered their teacher's question with difficulty.
Köpek güçlükle nefes aldı.
- The dog breathed with difficulty.
Biz dağa tırmandık ama zorlukla.
- We climbed up the mountain, but with difficulty.
Ben sınavı zorlukla geçtim.
- I passed the examination with difficulty.