with equal reason or an equally good result

listen to the pronunciation of with equal reason or an equally good result
İngilizce - Türkçe

with equal reason or an equally good result teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

as well
(Fiili Deyim ) keza , de , da
as well
de, da, dahi: I'm going as well. Ben de gidiyorum
as well
aynı zamanda

Ölüm hiçbir şeydir. Onun yerine yaşayarak başla - sadece daha zor değil fakat aynı zamanda daha uzundur. - Dying's nothing. Start instead by living - not only is it harder, but it's longer as well.

Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim. - What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well.

as well
olduğu gibi

Keşke hala eskiden olduğu gibi yüzebilsem. - I wish I could still swim as well as I used to.

as well
ayrıca

Mary mükemmel bir Fransızca biliyor. Ayrıca akıcı Almanca da biliyor. - Mary speaks perfect French. She speaks fluent German as well.

Burnum gerçekten büyük ve ayrıca çarpık. - My nose is really big, and it's crooked as well.

as well
doğru

Ne var ki aksi de her zaman doğrudur. - And yet, the contrary is always true as well.

as well
tam
as well
aynı derecede
as well
da
just as well
iyi ki
as well
de, da, dahi
just as well
de, da, dahi
just as well
nitekim su kuyusu
as well
de
as well
bile

Kimse bunu benim yapabildiğim kadar iyi yapamaz, Tom bile. - Nobody can do that as well as I can, not even Tom.

Kimse bunu benim kadar iyi yapamaz, Tom bile - Nobody can do that as well as me, not even Tom.

İngilizce - İngilizce
as well
just as well
with equal reason or an equally good result

    Heceleme

    with e·qual rea·son or an e·qual·ly good re·sult

    Türkçe nasıl söylenir

    wîdh ikwıl rizın ır ın ikwıli gîd rizʌlt

    Telaffuz

    /wəᴛʜ ˈēkwəl ˈrēzən ər ən ˈēkwəlē gəd rēˈzəlt/ /wɪð ˈiːkwəl ˈriːzən ɜr ən ˈiːkwəliː ɡɪd riːˈzʌlt/