O benden daha bilgedir.
- She is wiser than I am.
Bütün bu dünyevi bilgelik bir zamanlar herhangi bir bilge adamın sevimsiz sapıklığıydı.
- All this worldly wisdom was once the unamiable heresy of some wise man.
O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır.
- She is very beautiful, and what is more, very wise.
O,şimdi daha yaşlı ve daha akıllıdır.
- He is older and wiser now.
Tom bilgili görünüyor.
- Tom appears to be wise.
Yaşlı insanlar her zaman gençlerden daha bilgili değildir.
- Old people aren't always wiser than young people.
Yaşlı adam hayat hakkında birçok konuda deneyimli ve bilgili.
- The old man is wise and knows many things about life.
Kötü gün için para biriktirmek mantıklı.
- It is wise to save money for a rainy day.
Gerçekten onun mantıklı olduğunu düşünüyor musun?
- Do you really think that's wise?
Bugün üniforma giymenin akıllıca olduğunu düşünüyor musunuz?
- Do you think it's wise to wear your uniform today?
O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır.
- She is very beautiful, and what is more, very wise.
Akıllı bir adam bu şekilde hareket etmezdi.
- A wise man would not act in that way.
Geleceğin birçok yolu var - akıllıca seçin.
- The future has many paths - choose wisely.
Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur.
- It is easy to be wise after the event.
İş işten geçince akıllanmak kolaydır.
- It is easy to be wise after the event.
Hiç kimse ukalayı sevmez.
- Nobody likes a wise guy.
They were considered the wise old men of the administration.
Don't get wise with me!.
Made for a sign of Lust.
After Mo had a word with him, he wised up.