İyi bir kız çocuğu, iyi bir eş yapacaktır.
- A good daughter will make a good wife.
Eşimin adı Lidia Zarębowa.
- My wife's name is Lidia Zarębowa.
Karısıyla İnternet üzerinden tanıştı.
- He met his wife online.
Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.
- He never sees me without complaining about his wife.
She's my wife. O benim karım.
Bayan Davis sadece mükemmel bir eşti.
- Mrs. Davis was anything but a perfect wife.
Çirkin bir bayan eş bahçenin etrafındaki iyi bir çit gibidir.
- An ugly wife is a good fence around the garden.
Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı.
- He was bored with his wife, an excellent woman he didn't deserve.
İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle.
- Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.
A new wife for the gander is introduced into the pen.