O roman geniş ölçüde okundu.
- That novel was widely read.
Japon ekonomisi geniş ölçüde büyüdü.
- The economic of Japan grew up widely.
Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır.
- A buyers' market is a market in which goods are plentiful, buyers have a wide range of choices, and prices are low.
Orijinal qipao geniş ve boldu.
- The original qipao was wide and loose.
Mississippi Nehri derin ve geniştir.
- The Mississippi River is deep and wide.
New York'un caddeleri çok geniştir.
- The streets of New York are very wide.
It has been the most widely-used method of nanotube synthesis.
Bu dergi yaygın olarak dolaşır.
- This magazine circulates widely.
Depremden sonra yaygın bir panik vardı.
- There was widespread panic after the earthquake.
İki öğrenci arasında fikirlerde büyük bir uçurum vardır.
- There is a wide gap in the opinions between the two students.
Mississippi Nehri derin ve geniştir.
- The Mississippi River is deep and wide.
Oturma odamda geniş pencereler var.
- My living room has wide windows.
Kapı sonuna kadar açıktı.
- The door was wide open.
Arka kapı sonuna kadar açık.
- The back door's wide open.
Fadıl kapıyı ardına kadar açık buldu.
- Fadil found the door wide open.
Gözlerinizi ardına kadar açık tutun.
- Keep your eyes wide open!
Fadıl kapıyı ardına kadar açık buldu.
- Fadil found the door wide open.
Gözlerinizi ardına kadar açık tutun.
- Keep your eyes wide open!
Benim hobilerim sadece geniş kapsamlı değil fakat aynı zamanda faydalı da.
- My hobbies are not only wide-ranging but also useful.
Deprem geniş çaplı hasara yol açtı.
- The earthquake caused widespread damage.
Pencere tamamen açıktı.
- The window was wide open.
Tom bütün gece tamamen uyanık kaldı.
- Tom remained wide awake the whole night.
Sizin tahmin hedeften uzak.
- You're wide of the mark.
In 1866 Colonel J. F. Meline noted that the rebozo had almost disappeared in Santa Fe and that hoop skirts, on sale in the stores, were being widely used.
The inquiry had a wide remit.
He was wide awake.
The arrow fell wide of the mark.
He travelled far and wide.
... which has been widely reported, mobile growth rate ...
... being disseminated widely will be a great one for the Chinese. The challenges of engaging ...