Henüz tamamen uyanık değilim.
- I'm not wide awake yet.
Tom henüz tamamen uyanık değil.
- Tom isn't wide awake yet.
Tom'un bütün gece nasıl ayakta kalabildiğini ve sonra işte nasıl uyanık kaldığını anlamıyorum.
- I don't see how Tom can stay up all night and then be so wide awake at work.
Henüz tamamen uyanık değilim.
- I'm not wide awake yet.
The felon Rufus Dawes had stretched himself in his bunk and tried to sleep. But though he was tired and sore, and his head felt like lead, he could not but keep broad awake.