Bunlar kimin kitapları?
- Whose books are these?
Afedersiniz, bu kadın kim?
- Excuse me, who is this woman?
Tom kime oy vermesi gerektiğine karar veremedi.
- Tom was unable to decide who he should vote for.
Tom Mary'nin raporu kime teslim edeceğini bildiğini düşündü.
- Tom thought Mary knew who to turn the report in to.
Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.
- Give help to anyone who needs it.
Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.
- Let's draw lots to decide who goes first.
O kadar sisliydi ki onun kim olduğunu söyleyemedim.
- It was so foggy I couldn't tell who it was.
Dün Yamada'ya rastladım, ki onu yıllardır görmemiştim.
- Yesterday I ran into Yamada, whom I hadn't seen in years.
Ruhun kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh'la vaftiz eden odur.
- The man on whom you see the Spirit come down and remain is he who will baptize with the Holy Spirit.
İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.
- It rests with you to decide whom to choose for the job.
Her neyse sadece sen kimsin?
- Just who are you anyway?
Sen kimsin ve nereden geliyorsun?
- Who are you and where do you come from?
Affedersiniz. Siz kimsiniz?
- Excuse me. Who are you?
Her neyse sadece sen kimsin?
- Just who are you anyway?
Jim onun kime telefon ettiğini duyabiliyordu.
- Jim could hear whom she was phoning.
Hayatında en çok kime saygı duyuyorsun?
- Whom do you respect most in your life?
İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.
- It rests with you to decide whom to choose for the job.
Seçimde kime oy verdin?
- Whom did you vote for in the election?
Kimden bahsediyorsun?
- Whom are you speaking of?
Kimden bahsediyorsun?
- Whom are you speaking of?
Affedersiniz. Siz kimsiniz?
- Excuse me. Who are you?
Affedersiniz ama siz kimsiniz?
- Excuse me, but who are you?
Boston'da başka kimi tanıyorsun?
- Who else do you know in Boston?
Soruma başka kim cevap verebilir?
- Who else can answer my question?
Diğer insanların düşündükleri kimin umurunda?
- Who cares about what other people think?
Tom'un ne dediği kimin umurunda?
- Who cares what Tom says?
Onun nereye gittiğini kim bilir.
- Who knows where he has gone.
Yarın ne olacağını kim bilir?
- Who knows what will happen tomorrow?
Dün Yamada'ya rastladım, ki onu yıllardır görmemiştim.
- Yesterday I ran into Yamada, whom I hadn't seen in years.
I don't know who it is. (indirect question).
It was a nice man who helped us.
Do you think I'll get married before I turn 30? - Who knows, you might never marry.
Since she hasn't studied at all I don't think she'll pass the test, but who knows? She might pull a Homer and actually pass; I doubt it though.
We have ten employees, of whom half are carpenters.
Whom did you ask?.
With whom were you talking?.