Sürüş sırasında elde tutulan bir cep telefonu ile konuşmanın büyük cezaları vardır.
- There are big fines for talking on a hand-held mobile phone while driving.
Sürüş sırasında yola odaklanman gerekir.
- While you drive, you should focus on the road.
O, Japonya'da iken kasaba kasaba dolaştı.
- He went about from town to town while he was in Japan.
Eşi ameliyatta iken, ben ona eşlik ettim.
- I kept him company while his wife was in surgery.
Haritaya güvenmeme rağmen o hatalıydı.
- Although I trusted the map, it was mistaken.
Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
- Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.
Söylediklerini anlamama karşın, öyle yapamıyorum.
- While I understand what you are saying, I cannot do accordingly.
Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.
- While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that.
İngilizce sevmesine rağmen, o, matematikte zayıftır.
- While he likes English, he is weak in mathematics.
O her zaman duş alırken şarkı söyler.
- He always sings while having a shower.
Müzik dinlediğim zaman sık sık çalışırım.
- I often study while listening to music.
Sana söylediğim halde yapmadın bunu.
- Although I tell you to, you don't do it.
Bitkin olduğum halde, işe devam ettim.
- Although I was exhausted, I continued to work.
Lütfen sürüş esnasında sürücüyle konuşmayın.
- Please do not talk to the driver while he's driving.
Tom okul için hazırlık yaparken, ben de kahvaltımı bitirdim.
- I finished eating breakfast while Tom was getting ready for school.
Annesi masayı hazırlarken Tom spagetti sosunu karıştırdı.
- Tom stirred the spaghetti sauce while his mother set the table.
İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.
- Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near.
Genç olmasına rağmen gri sakalı var.
- Although he's young, he has a grey beard.
Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.
- I want to leave these packages for a while.
Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı.
- For a while she did nothing but stare at me.
Eve gelirken onu gördüm fakat o beni görmemiş gibi davrandı.
- While I was coming home I saw him, but he pretended that he hadn't seen me.
Limonlar karşılıksız bir aşk anlamına gelirken portakallar mutlu bir aşk anlamına gelir,
- Oranges signify a happy love, while lemons - an unrequited one.
Bir öğrenciyken okuyabildiğin kadar çok kitap oku.
- Read as many books as you can while you are a student.
Sadece bir süre burada dinlenelim, ayaklarım o kadar çok ağrıyor ki yürüyemiyorum.
- Let's just rest here for a little while, my feet are aching so much I can't walk.
Bir süredir kola bağımlısı oldum ve onu her gün içtim.
- For a while, I was really addicted to cola and drank it every day.
Biz telefonda konuşurken bağlantı kesildi.
- We were cut off while talking on the telephone.
Bazen yeni şeyleri denemek iyidir.
- It's good to try new things once in a while.
Hava çok sıkıntılı;sanırım kısa süre içinde gök gürleyecek.
- It's so muggy; I think it will thunder in a short while.
Kısa süre içinde seni aramadığım için üzgünüm.
- I'm sorry I haven't called you in a while.
Sadece kitap okumayın. ara sıra dışarı gidin ve biraz egzersiz yapın.
- Don't just read books. Go outside once in a while and get some exercise.
Ara sıra ondan haber alırım.
- I hear from him once in a while.
Bu gerçekten biraz vakit alacak.
- It's just going to take a while.
Bir süredir gerçekten birbirimizle vakit geçirmedik.
- We haven't really spent time with each other for a while.
This case, while interesting, is a bit frustrating.
He lectured for quite a long while.
I'll wait while you've finished painting.
... make someone in a loss for a while as we found ...
... MARVIN CHOW: So while we're on the personal life topic stuff, ...