Hırsızlar, devasa altın madalyonu yakındaki Monbijou Park'a taşımak için bir el arabası kullandılar.
- The thieves used a wheelbarrow to transport the giant gold coin to nearby Monbijou Park.
Tom el arabasını kum ile doldurdu.
- Tom filled the wheelbarrow with sand.
Dün el arabam çalındı.
- Yesterday, my wheelbarrow was stolen.
O bir el arabası üzerine tökezledi.
- She stumbled over a wheelbarrow.