what time; which time

listen to the pronunciation of what time; which time
İngilizce - Türkçe

what time; which time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

when
ne zaman

Ne zaman burada yüzebilirim? - When can I swim here?

Ne zaman geri döneceksin? - When will you return?

when
dığı zaman
when
iken

Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım. - I often wrote to her when I was a student.

Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım. - I once met him when I was a student.

when
gerektiğinde

Ev ödevi yapmam gerektiğinde erkek kardeşim her zaman bana yardım eder. - When I have homework to do, my brother always helps me with it.

Ne zaman orada olmam gerektiğinden emin değilim. - I'm not sure when I should be there.

when
-ınca
when
-diği (gün)
when
(olması gerektiği) halde
when
-diğinde
when
-dığı zaman
when
-diği zaman
when
geldiğinde

O geldiğinde mektubu yazmıştım. - I had written the letter when he came.

Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı. - She got all flustered when the boy she likes came over to talk to her.

when
when he comes geleceği zaman
when
vakit

Küçükken büyükanne ve büyükbabalarımla taşrada çok vakit geçirdim. - When I was little, I spent a lot of time in the country with my grandparents.

Tom ve Mary çocukken birlikte çok vakit geçirdiler. - Tom and Mary spent a lot of time together when they were kids.

when
göz önüne alarak
when
{i} ne zamandan kalma
when
When shall I come? Ne zaman geleyim? Come when you please
when
-diğinde; -diği zaman; -ince; -diği (gün, saat v.b.): You have to get up when
when
ta ki
when
zaman

Ne zaman geri döneceksin? - When will you return?

Ne zaman burada yüzebilirim? - When can I swim here?

when
halde

Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun? - Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?

İngilizce - İngilizce
when