werkstücke

listen to the pronunciation of werkstücke
İngilizce - Türkçe

werkstücke teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

pieces
(Muzik) parça

Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur. - Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.

Odada dört parça mobilya vardı. - There were four pieces of furniture in the room.

works
(Askeri) bayındırlık
works
asar
works
(Askeri) tahkimat
workpieces
parçaların
pieces
parçalar

Cam parçalara bölündü. - The glass broke to pieces.

Gazeteyi parçalara ayırdı. - I tore the newspaper into pieces.

works
{i} fabrika

O bir fabrikada çalışıyor. - He works in a factory.

Benim babam bir fabrikada çalışır. - My father works in a factory.

works
{i} çalışmalar

Bu, telif hakkı ile korunan bir materyalin çevirisiydi, bu yüzden telif hakkı sahiplerinin türetilmiş çalışmaları kontrol etme hakkı olduğu için onu iptal ettim. - This was a translation of copyrighted material, so I deleted it since copyright owners have the right to control derivative works.

Onun en son çalışmaları geçici sergide. - His latest works are on temporary display.

works
{i} eserler

Ressam birçok güzel sanat eserleri üretir. - The painter produces many fine works of art.

Tom'un eserlerde çok sayıda projesi var. - Tom has a lot of projects in the works.

works
{i} tesis

O bir sıhhi tesisat şirketi için çalışıyor. - He works for a plumbing company.

Beton karma tesisi sadece şantiyeden bir mil uzakta. - The concrete mixing plant is just a mile from the worksite.

works
{i} yapıtlar
works
(isim) fabrika, imalathane, iş, atölye, işler, eserler, yapıtlar, çalışmalar, tesis, yapı, istihkâm
works
{i} atölye

Atölyesinde bir tablo yapıyor. - He's making a table in his workshop.

Tom'un bodrumunda bir atölyesi var. - Tom has a workshop in his basement.

works
work işle/çalıştır/çalış
works
{i} imalathane
works
{i} işler

O sadece ev işlerini çekip çevirmiyor, aynı zamanda bir okul öğretmeni olarak da çalışıyor. - Not only does she keep house, but she also works as a school teacher.

Ben işlerin kontrolünü aldım. - I got control of the works.

works
parça/eser/iş
works
{i} yapı

Öğretmenlik yapıyor ama aslında bir vampir. - He works as a teacher, but actually he's a vampire.

O tamamen reklam yapıldığı gibi çalışır. - It works exactly as advertised.

works
(Askeri) TAHKİMAT: Bak. "fortification"
Almanca - İngilizce
works
pieces
workparts
workpieces
work pieces