Birçok kişi reklam tarafından aldatıldı.
- Many people were deceived by the advertisement.
Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.
- Thousands of people were deceived by the advertisement.
Tom bir reklamcılık ajansında başladı.
- Tom started an advertising agency.
Gazeteden reklam kesti.
- He cut the advertisement out of the newspaper.
Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.
- Thousands of people were deceived by the advertisement.
Bazı insanlar reklamın bir beyin yıkama biçimi olduğunu düşünüyorlar.
- Some people think that advertising is a form of brainwashing.
Hükümet televizyonda sigara reklamını yasakladı.
- The government banned cigarette advertising on television.
New York Times'daki son ilanınızdan etkilendim.
- I am impressed by your recent advertisement in the New York Times.
Buraya yakın kiralık bir daire olduğunu gazete ilanlarından okudum.
- I read in the newspaper advertisements that there is an apartment for rent near here.
Mağaza bir satış tanıtımı yapıyor.
- The store is advertising a sale.
Onlar ilanla bir aşçı arıyorlar.
- They are advertising for a cook.
Advertisements urge us to buy luxuries.
- Die Werbung treibt uns an, Luxusartikel zu kaufen.
A resume is just an advertisement.
- Ein Lebenslauf ist nichts anderes als Werbung für sich selbst.