Tom kimin terfi ettirilmesi gerektiğine karar veremedi.
- Tom couldn't decide who should get promoted.
Teknik bilgi eksikliği, onun terfi ettirilmesini engelledi.
- His lack of technical knowledge kept him from being promoted.
Bu ürünün TV'de reklamı yapıldı.
- This product was advertised on TV.
Onlar televizyonda yeni bir arabanın reklamını yaptılar.
- They advertised a new car on TV.