weit weg teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- afield
- uzakta
- far away
- uzağa
Onlar büyükelçi Tom Jackson'ı ellerinden geldiği kadar Washington'dan uzağa gönderdiler.
- They sent ambassador Tom Jackson as far away from Washington as they ever could.
Uzağa gitsen bile, telefon üzerinden birbirimizle temas kurmaya devam edelim.
- Even if you go far away, let's keep in touch with each other over the phone.
- far away
- uzaklarda
O, çok uzaklardan geldi.
- He came from far away.
Uzaklarda ama hala onu seviyorum.
- She is far away, but I still love her.
- afield
- özellikle evden uzakta
- far away
- çok uzakta
Tom çok uzakta yaşamıyor.
- Tom doesn't live very far away.
O, otelden çok uzakta değildir.
- It is not far away from the hotel.
- a long way off
- çok uzak
- a long way off
- oldukça farklı
- a long way off
- aklı başka yerde
- a long way off
- uzak
- afield
- kırda
- afield
- kıra
- afield
- evden uzak
- afield
- uzağa
- afield
- yolunu şaşırmış
- afield
- kırlara
- afield
- konu dışında
- far away
- dalgın
- far away
- uzak
O, otelden çok uzakta değildir.
- It is not far away from the hotel.
Tom elinden geldiği kadar Mary'den uzaklara gitmek istedi.
- Tom wanted to get as far away from Mary as he could.
