Her üç haftada bir toplanırız.
- We meet every three weeks.
Biz her iki haftada bir kez tiyatroya gideriz.
- We go to the theater once every two weeks.
Katil haftalarca kaçak kaldı.
- The killer remained at large for weeks.
Tom haftalarca Mary'yi görmedi.
- Tom hasn't seen Mary in weeks.
Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.
- In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend.
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
- He never fails to write to his mother every week.
İki hafta önce, ilk kez Disneyland ziyaret ettim.
- Two weeks ago, I visited Disneyland for the first time.
Ben iki haftadır yeni projemiz hakkında düşünüyorum. Fakat iyi bir fikir sunamadım.
- I had been thinking about our new project for two weeks, but I couldn't come up with a good idea.
I'll see you Thursday week.
... in the coming weeks I will issue an executive order requiring ...
... LINUS UPSON: So just a few weeks ago the web celebrated ...